Kayıtlar

2005 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SONA DOĞRU

Resim
2005 yılında herşey ne kadar hızlandı. Dünyadan başka bir yer varmışçasına koşturmaca devam ediyor. Bu hafta İstanbul - Ankara Büyükşehirlerinde bulundum. Dört beş şeritli yollarda otomobiller kar buz demeden çılgınlar gibi dansediyorlar. Hele şehir içilerinde trafik sıkışıklığından egzoz gazları ciğerleri tıkıyor. Az ömrü kalan dünyamızı bir an önce tüketmek için dört koldan koşturmaca sürüyor. Bencillik diz boyu değil adam boyunu geçmiş , insanlarda birbirine karşı saygı denen birşey kalmamış, ........ ?

HAYIR DEMEK VE SINIRLAR KOYMAK

Resim
Gerektiğinde hayır deme yeteneği küçük yaşlarda kazandırılması gereken bir yetenektir. Gerektiğinde hayır diyemeyen bireyler kendilerini tilki sanan kişilerin alay konusu haline gelebilmektedir. Kişiler gruptan kopmamak adına karşı taraftan gelen borç para isteme veya çeşitli aktivite çağrılarına , toplumdan dışlanacakları ve yalnız kalacakları korkusuyla HAYIR kelimesini söyleyememektedirler. Bu durumdaki kişilere yumuşak başlı , yumuşak yüzlü deniyor ve bunlar kendine sınır çizememiş bir şekilde diğer insanların talep ve gereksinimleri içinde eriyip gidiyorlar. Bir talep geldiğinde içlerinden hayır demek gelse bile bunu söyleyemiyorlar. Sonuç olarak HAYIR - EVET NO YES Çok GEÇ olmadan

death clock !!!

Bugün death clock sitesine uğradım. Birimler yabancıydı. Çevirmek için de http://www.onlineconversion.com/ sitesine takıldım. 178 cm olan boyum 178 centimeter = 5.839895 feet [international, U.S.] olarak çıktı. 5 in kusuratı olan 0,839895 de 0.839895 feet [international, U.S.] = 10.07874 inch [international, U.S.] olarak bulundu. demek ki boyum 5 ft 11 in imiş. Ağırlığımda lbs olarak istendiğinden 80 kilogram = 176.3698097 lb,lbs olarak bulundu. Artık BMI değerini bulabiliriz. Evet yapılan hesap sonucu 25 bulundu. Değerlerden pessimistic/kötümseri seçiyorum ve hesaplatıyorum. Anaaa ne çıktı ? Sunday, August 19, 2018 Seconds left to live... 402,475,599 seconds bye bye ....

HABER YOKSA HER ŞEY YOLUNDA

Devamlı yakınırdım. Neden basın yayın organları iyi şeyleri yazmaz da devamlı kötü olaylar felaketler baş sayfalarda olur diye. Geçenlerde bir köşe yazısında okudum. Amerikalılarda haber yoksa durum iyidir gibi bir söz varmış. Bir yerden haber çıkmıyorsa orada işlerin iyi gittiğine işaretmiş. Haberciliğin temeli kötü olanı vermekmiş.

AYAKKABI BAĞLAMA

Resim
Ayakkabı bağlama sorunu olanlara bir kıyak. Hadi gene iyisiniz.

BULUTLU HAVA YOĞUN TRAFİK

Resim
Bu cumartesi sıkıcı , yoğun bir trafik ve park yeri sorunu , bir de üstüne üstlük hamburgeci de bekleme yok mu insan yok yere sinir oluyor babacan ya. Çok dikkatli olunması gereken bir gün , ardından kar geleceği söyleniyor

KAPKAÇ OLAYLARI HAKKINDA

Resim
Bu akşam televizyonda gösteriyor. İzmirde bir eczane güvenlik kamerası görüntülemiş. Kapkaççı o kadar profesyonel ki kadın şok içinde ne olduğunu anlamadan çantasını koparıp aldığı kaydedilmiş . Zavallı kadın da donakaldı. Ama cezasını gördü ve kamera görüntülerinden yakalandı. Big Brother işe yarıyor. Gazeteler yorumlarımı yayınlamıyor. Ben de burada yazarım.

BUGÜN 10 KASIM

Bugün 10 Kasım , Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu ulu önder Atatürk'ün fiziki olarak aramızdan ayrılmasının 67. yıldönümü. İki gündür atv de Kurtuluş Savaşından orijinal görüntüler yayınlanıyor. Bu ülke için insanların bir karşılık beklemeden nasıl can verdiklerini tüm çıplaklığıyla gösteriyor. Ancak biz onların bu fedakarlıklarını hak etmekten çok uzağız, Cumhuriyete yeterince sahip çıkamıyoruz. Dört bir yanımızda eski ittifak devletleri kümelenmiş onların kapısında el açıyoruz. Aşağıda bulunan sözü asla aklımızdan çıkarmamalıyız. Rica ile acınma, dilenmekle bir ulus ve devletin onuru bağımsızlığı kurtarılamaz. ATATÜRK

Avrupa Birligi Ne Getirecek

Nihayet 3 Ekimi gördük. Yapılan onca reformdan sonra Avrupa bizi kapı önünde karşıladı ama daha içeri buyur etmedi. Bizden istedikleri şeyler o kadar çok ki, kendileri bile daha birçoğunu gerçekleştiremedi. İşleri güçleri gösteriş başka bir şey yok. Gıda üretiminden örmek verirsek hala geleneksel yöntemlerden vazgeçemiyorlar. Çünkü el değmeden hazırlanan yiyecekler asla lezzetli olmuyor. Çevre , tarım ve bunun gibi daha nice konularda kendileri temiz kalmak için çöplerini geri kalmış ülkelere üste para vererek satıyorlar. Bizim Avrupa'ya fazla ihityacımız yok kendimize güvenelim yeter

Nasırsız Eller

Bu hafta çıktığım arazi işlerinden birinde cuma namazı vakti bir köy kahvesınde oturuyoruz. Hoş beş derken her köyde olan tiplerden çenesi bol laf yapan 50-55 yaşlarında bir köylü, benimle beraber gelenlerden "almancı" lafını duydu. -Olmaz , almancı denmez, almancı demek hem Almanya'dan dışlanmış , hem de Türkiye' den dışlanmış insan demektir. Almancı diyeceğine Almanyalı deyin diye bir sav ortaya attı. Sonra konu o köyün kenarından defalarca geçipte oraya uğramamaya , bilmemeye dayandı. Bu sefer de ben köyü tanımadığımı ama bir vesileyle gelip köy kahvesinde oturup çevreyi tanıdığımız söyledim. Bu sefer vatandaş burada yarım saattir oturuyoruz da kimse çay söylemedi , ne biçim bir köy bu diye anlatırsınız dedi ve çayları söyledi. Sonra başladı ellerimi incelemeye ve sordu . Sen ne iş yapıyorsun , ne maaş alıyorsun . Ben de söyledim . Bende 300 dönüm tarla var . Onu sana vereyim , Sen bana her yıl yıllık maaşını ver dedi. Ben de tereddüt ettim. Aslında hemen olur deme

Bazı Cep Telefonlarında Hücresel Mesaj Alımı

Resim
NOKIA: Nokia marka telefonlarda hücresel mesajları otomatik olarak alım özelliği bulunmaktadır. Bu yüzden ilk olarak hücresel mesajlar nokia'ların ekranlarında görülmüştür.Nokia'larda ayarlar bölümünde hücre bilgi ekranı seçeneğinde açık/kapalı seçenekleri vardır. Bunlarda açık seçeneğini seçersek mesaj alımı başlar. MOTOROLA: Mesajlar menüsünden hücresel mesajlar kısmı bulunur. Açık seçeneği işaretlenir. Bunu takiben kanal no gir yazısı gelir. Şu anda yayında olan kanal 50. kanal olduğu için 50 girilir ve okeye basılır. Hücresel yayın açılmış olur. ERICSSON: Ericsson telefonlarda hücre bilgi seçeneğinde aktif/kapalı seçeneği gelir. Aktif seçeneği girilince liste yazısına devam edilip 1 nolu yere 50 olan kanal numarasını yazıp yes'e bastıktan sonra yayın alımı başlar. ALCATEL: Alcatel telefonlarda şebekeler menüsünde CB seçeneğine geçilir.Buradan kanal numarası olarak 50 girilir. Alım seçeneğine ise sınırlı,hepsi.hiçbiri seçeneklerinden hepsi seçilir. PHILIPS: Philips telef

MORTGAGE KRİZİ KAPIDA

Resim
Türkiye bugünlerde mortgage projesiyle harıl harıl uğraşıyor. Depreme karşı çooook dayanıklı yığma beton yapılarımız % 100 fiyat artışına uğradı. 60.000 YTL lik daireler bir anda 100.000 ler seviyesine vardı. Hele bir uygulama başlasın kastelli tipi mortgage cılar köşe başlarında türeyecek. Bu iş sadece vurgunculara yarayacak . Vatandaş yine hava alacak

TRAFİK VE ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Bir aracın lastiklerinin hava basıncı yeterli değilse yüzde 10 daha çok yakıt yakar. 4 silindirli bir taşıt bir saatlik rölantide bir litre benzin tüketir. Aracı ani olarak çalıştırıp hızlandırmak yüzde 60 daha fazla yakıt tüketimine neden olur. Seyir esnasında açık camlar 100 km/saat hızda yüzde 4 fazla yakıt sarfiyatına neden olur. Araç 90 km/saat yerine 110 km/saat hızla sürüldüğünde yüzde 20 daha fazla benzin tüketir. Araç 20 km/saatten düşük sürüldüğünde yüzde 50 daha fazla benzin tüketir. Eski ve kirli yağ filtreleri motor verimliliğini düşürür.

ORGANİK TARIM DİYE BİR ŞEY Mİ VAR ?

Sosyete organik tarımla üretilmiş gıdalarla sağlıklı yaşamaya başladı:)) Normal buğday 38 kuruştan alınırken , organik buğday 58 kuruşmuş. Doğuda kesin alım garantisiyle üretiyorlarmış. Organik tarım varsa karşılığı inorganik tarım olmalı. Türkiye 'de kim inorganik tarım yapıyor var mı , varsa açıklansın biz de bilelim. Bu ürünlerin denetimini kim yapacak , ancak avrupadaki laboratuvarlar bu analizleri yapıyor. İçlerinde zararlı ilaçlar var mı , yok mu diye bakıyorlar. Aslında bunların normal bitkiden farkı yok sadece zararlı kimyasallar içermemesi gerekiyor. Güzel bir aldatmaca , yersen.

Mutluluğun Sırrı Bulunmuş

Her zaman olduğu gibi batılı araştırmacılar oturmuşlar , üşenmeden araştırmışlar. Hangi insanlar daha mutlu oluyor. Yapılan araştırmalar sonlandığında bakmışlarki kendinden daha zenginlerin içinde yaşayanlar mutsuz , kendilerinden daha yoksullarla yaşayanların ise daha mutlu olduklarını tespit etmişler. O zaman derhal herkes kendi muhitini incelesin ve duruma göre daha mutlu olacağı yere taşınsın diyebiliriz.

Narsisizm - Narsisistik Ruh Hali

Resim
Narsisistik kişiliğin ana teması büyüklük duyguları, başkalarını anlayamama ve başkalarının değerlendirmelerine aşırı duyarlılıktır. Kendilerini özel ve önemli görürler, sıradan bir insan olmaktan çok korkarlar. Kendilerinin özel olduğunu göstermek için çabalarlar. Tıpkı köpekbalıklarının boğulmamak için devamlı yüzmek zorunda olmaları gibi, narsisistler de depresyonun derinliklerinde boğulmamak için övgüyle beslenirler ve özel oldukları hissini hep yaşamak isterler. Temel Narsisizm Özellikleri 1. Kendilerinin önemine ilişkin büyüklük duyguları taşırlar, başarı ve yeteneklerini abartırlar. 2.Kendilerini özel ve önemli görürler, hep saygı görmeyi beklerler. 3. Hayal dünyalarında güç, başarı, şöhret, para, güzellik ve aşk ön plandadır. 4. Övgü ile beslenirler, iltifat edilmesi için ortam hazırlarlar. 5. Eleştiriye aşırı duyarlıdırlar. Eleştiriye, iyi amaçlı eleştiri bile olsa, aşağılanmış olma, öfke ve utanç duyguları ile tepki verirler. 6. Menfaatçidirler. Kişiler arası ilişkil

MICIR MUCUR POLEMİĞİ

Bir haftadır karayollarında mıcır ya da mucur polemiği yapılıyor. Artık her hızlı şoför kaza yaptı mı bahanesi hazır. Yolda mıcır vardı kaydık kaza yaptık . Doğru bir savunma mı ? Hayır kesinlikle yanıltıcı en kaygan yolda bile olsa yasal sınır olan 90 la giden emniyet kemeri takılmış bir araçta aşırı bir kaza olmaz , önce bunda anlaşalım. Vatandaşlar 700 km yol yapmış , sinirli basmış 140-150 km/saat hız . Bana bir şey olmaz , arabam yeni lüks hava yastığı da var , 50.000 YTL ödemişik az mı de bas gaza!!!!

KAPLANLARIN KENDİ TARİHÇİLERİ

Resim
Afrikalılar ne güzel söylemişler, Kaplanların kendi tarihçileri oluncaya dek bütün av hikayeleri avcıları övecektir.

Yollar ...

Resim
Bugünlerde karayollarının güvenliği tartışılıyor. Tatil sırasında Trakya'dan İzmir' e kadar aralıksız duble yol çalışmalarına rastladım. Öyle uzun ki ne zaman biter bilinmez. Duble yapıyorlar ama bana pek güvenli görünmüyor. Bu yollarda devamlı levhaları görüyoruz. 90-70-50 vs. Peki bunlara kim uyuyor . İddia ederim hiç kimse uymuyor. 50 yerine 70-90 la gidiliyor ki bu da kurallara uyanların hızları ,ya diğerleri 120-130 allah ne verdiyse basıyor gaza fizik kurallarını umursamadan . Kurallara uyanı da arkadan devasa kamyonlar bile sıkıştırıyor. Cesaretin varsa yavaşlarsın. Hele gece allah kolaylık versin daha da kötü. Çorlu da yapılan yol çalışmasında birdenbire önünde yol btebiliyor. Kapalı şeride varana kadar hiçbir işaret yok.

Geyikleme -Balık Ye Sağlıklı Kal…

Resim
Balık yemek her zaman sağlıklı mıdır? Sanayi Devriminden önce çöpler denizlere ve nehirlere boşaltılırmış. O zaman çöp dediğin ne ki , hepsi organik madde suda çözünüp gidiyor. Her şey organik çevrim içinde dönüp duruyor. Ancak 18. yüzyılın sonlarında başlayan sanayi devrimiyle başta Almanya ve İngiltere olmak üzere bütün ağır metal ve zehir artıkları nehirlere ve oradan da denizlere boşalmaya başladı . Günümüzde o zamanın binlerce katı zehirli madde ve ağır metaller denizlere bırakılıyor. Denizde yaşayan canlılarda bunu bir filtre gibi toplayarak vücutlarında biriktiriyorlar ve soframıza tat veriyorlar. Hala balık ye sağlıklı kal sloganını benimsiyormusunuz? Tamam yiyelimde hiç olmazsa her gıdada olduğu gibi zararlı maddeler içerdiğini kabul edelim.

BİR HİKAYE

Adamın biri sıcakmı sıcak bir yaz gününde tam öğlen vakti çatı aktarmaya çıkmış. Kan ter içinde uğraşıyormuş. Yaşlı babası oğlunu görmüş: -Başına güneş geçecek akşamüstü yaparsın in aşağı demiş. Oğlu ise; -Olmaz bana birşey sen git gölgede otur baba diyerek cevap vermiş. Bir müddet sonra yaşlı adam küçük torunuyla beraber bahçede görünmüş . Güneş altında bahçede dolaşmaya başlamışlar. Bunu gören çocuğun babası kızmış; -Bu sıcakta çocuk güneş altında gezdirilir mi baba diye seslenmiş. Yaşlı adam da o senin çocuğunsa, sen de benim çocuğumsun ne farkı var demiş. Hatasını anlayan oğlu da çatıdan inmiş. ( Babamın sık anlattığı bir hikaye idi.)

IMEI NUMARASI SORGULAMASI

Resim
Cep telefonlarınız Telekomünikasyon Kurumu veritabanına kayıtlı değilse kullanıma kapanacak. *#o6# tuşlayarak öğrenebileceğiniz IMEI numarasını http://imei.tk.gov.tr/ adresinden kontrol edebilirsiniz.

DUYARSIZLIK , ADAM SENDECİLİK

Bundan 2-3 yıl kadar önce bir yaz akşamıydı. Oturduğumuz apartmanın önünden geçen yolun kenarındaki otlar alev almış yanıyordu. Ben hemen telaşlanıp bir kova su alıp müdahale ettim. Ancak arkama bir baktım millet bir bardak su atacağı yerde karşıdan umursamaz bir şekilde bakıyor. Bir kaç kova su attıktan sonra benim de şevkim kırıldı bıraktım. 20 dakika sonra itfaiye gelerek yangını söndürdü. Geçmişteki bu olaydan günümüze gelelim. Apartmanımızın girşinde bir katırtırnağı çıktı. Her sabah arabalarımızı çiziyor. Bakıyorum kimse oralı değil . Gene iş gelip beni buluyor. Zararlıyı temizlemek bana düştü.

KUYUYA DÜŞEN EŞEK

Günlerden bir gün, köylerden birinde ,adamın birinin eşeği susuz bir kuyuya düşer. Hayvan saatlerce can havliyle anırır. En sonunda sesi duyan sahibi gelir ve bakar durum kötü , eşeği kurtarmanın imkanı yok ama belki faydası olur diye komşularını yardıma çağırır. Kalabalık düşünür taşınır bir çare bulamaz. En sonunda eşeğin kurtulamayacağı kanaati hakim olur ve hiç olmazsa acı çekmeden ölsün diye üzerine toprak atılarak boğulmasına karar verilir. Kazma küreğe sarılan köylüler başlarlar toprakları atmaya. Eşekçik her atılan toprak kütlesini silkinerek üstünden atar. Ayaklarının altına aldığı toprakla her an biraz daha yükselir ve sonunda yukarıya doğru çıkar ve kurtulur. Bu hikayeden çıkan ders ; Hayat çoğu zaman üzerimize atılan toprak parçaları gibi yüklenir. Toz toprakla örtmeye çalışan çok olur. Bunlarla başetmenin yolu yakınıp sızlanmak değil , düşünüp silkinip çözüm üretmektir. Kör kuyuda olsak bile...

OTOBÜSTE CEP TELEFONU POLEMİĞİ

Resim
Günlerden sıcak bir haziran günüydü. Otobüsümüz Alanya'dan yaklaşık 15 yolcusunu almış ve Antalyaya doğru harekete geçmişti. Manavgat terminalinden hareket ettikten sonra bir zırlama duyuldu. İşte o anda ipler koptu. Bir anda bütün gözler (benimkiler de dahil) o noktaya döndü. Hainin birinin cep telefonu çalmıştı. Otobüs personeli ve müşteri arasında ağız dalaşı başlamış ve müşterilerden biri de olaya müdahil olmuştu. Müşteri benimki telefonda seninki ne diye şoförün otobüsün ön panelinde bulunan nokia 5110 marka telefonunu işaret ediyordu. Kaptan , buna karşılık; - Terbiyesiz ! Onun araç kiti var . şeklinde bir savunma yaptı. Adamın araç kiti dediği olaysa sadece araç şarjı idi. Telefonda en ufak bir araç kiti havası yoktu. Dış anten bağlantısı da göremedim. Aslında araç kiti falan yoktu. Tabii ki yersen . Ben yemedim. Antalya'dan hareket ettikten sonra yine bir ses bli,bli... Sol tarafta oturan züppe gençlerden gözlüklü olanı ; - Alarm çaldı dedi(yalan) . Daha sonra bir kaç d

Alanya'da Bir Otel

Resim
Geçen hafta görev icabı Antalya İli Alanya İlçesinde bir hafta * * * yıldızlı bir otelde konakladım. 70 meslektaşımla birlikte bir hafta geçirdim. Oteldeki bütün şartlar yabancı turistlere göre dizayn edilmişti ve biz Yerli insanlara uymuyordu. Hiç olmazsa 70 kişilik bir grup için biraz değişiklik yapabilirlerdi. Buradan kastettiğim su meselesi , burada 500 gr su 2,00 Ytl yani dışarısının tam 8 katı fiyata el-insaf diyorum. Mecburen suyu devamlı dışarıda içmek zorunda kaldım. Sadece su içsem günde bu sıcaklarda 10.00 YTL giderdi. Hadi paraya kıyalım iki kola içelim dedik. Gazı kaçmış eşek *** gibi bir kola verdiler . Onların da tanesi 2 YTL olmak üzere 4 YTL tuttu . Açık büfe bakımından bir eksik yoktu. Fazlası vardı ama susuz da olmaz ki.

YOLLARIN GÖRÜNMEZ BELALARI - MOTOSİKLETLİLER

Bir ay içinde 3 defa trafikte arkadan takip eden ya da ters yönden gelen motorcularla karşılaştım. 2 defasında ben sollama yaparken , onlarda beni sollamaya çalıştılar. Bir de hareket çekiyorlar . Sanki 18 tekerlekli TIR mübarekler. Topu topu 70 santim genişliğinde araçlar milletin başına bela oluyorlar. 1 defasında da tam soldaki bir yöne dönerken karşı yönden sağ yandan bir motorlu geçmişti. Kesin kaza nedeniydi.

GOOGLE, GMAIL ,AMAZON VE DİĞERLERİ

Özellikle Gmail hakkında değişik yayın organlarında ve internette yazılar çıkıyor. Kişilerin bilgilerini ve mesajlarını sunucularından silmediği için. Aslında tartışmanın biir gereği yok . Çünkü bütün internet şirketleri bunu yapıyor. Kişiler internete çıktıkları anda gizliliği unutsunlar. Network ' e girildiği anda gizlilik kalkmıştır. İşiniz çok önemliyse ya kendiniz gidin görüşmeye yada güvercin gibi alternatif yollar kullanın. Gmail e falan takmayın kafanızı lakin hayat kısa , hayatı yaşamaya bakın.

KAN VE YAŞAM

İnsan Vücudunun 1/13 'ü kanla kaplıdır. Bir kişiden 5-6 litre kan çıkar. Kanın ; 5 te biri kaybolduğunda şuur kaybı , solunum ve dolaşım problemleri oluşur. 3 te biri kaybolduğunda şok ve ölüm gerçekleşir.

ESKİ PARA / YENİ PARA

Yeni Türk Lirasına geçildiğinden beri esnaf artık şaşırdı mı ? yoksa kasten mi yapıyor bilemem. Biri fazla para üstü veriyor ikisi az para üstü veriyor . Şaşılası durumlar oluşuyor. Geçen gün adam 500.000 TL ( 50 Ykr) vereceğine 50.000 TL yani 5 Ykrş u vermiş. 4-5 tane de ufaklık parayı sayacak halimiz yok ya attım cebe gittim.

Nereye bakıyor bu adamlar

Resim
Vatandaşlar bir olay izliyorlar, Yukarıya doğru başlar havada! Ne var ki orada? Çok önemli elektrik idaresi sokak lambalarını değiştiriyor

ADRES TARİFİ ZORLUĞU AŞILMALI

21. Yüzyılda hala kasaba , şehir ve köylerimizin adam kılıklı adresleri yok. Eve bir sipariş verdiğimde tarif edene kadar canım çıkıyor. Birader Mahalleyi , caddeyi , numarayı söylüyorum. Yok yok adam bulamıyor ille tarif et diyor. Ben şimdi bu adamı ne yapayım. Mübarek madem bir işyeri açmışsın. Şu şehrin haritasını edin . Mahallesini sokağını as duvarına öğren ya da bu işi yapma milleti telefon başında hasta etme. Çok şahit olmuşumdur. Ambulans sokak sokak hasta arar, İtfaiye dumanı görmesine rağmen adresi bulamaz. O zaman sorumlu kim. Saçma sapan sokak adları bulan şehir yönetimi. hoca arif sokak , mehmet kalınayak caddesi vs. Arkadaş şehrin bilemedin 3 - 5 anacaddesi meydanı olur o kadar. Her sokağa isim vermeye kalkarsan işin altından kimse kalkamaz PTT bile. Şu şehri bırak mahalleye bölmeye yönlere böl doğu, batı, kuzey, güney ve sokaklara da bırak hacı hafız çıkmazı demeyi numara ver 5 ,6,7,8 olarak herkes işini bilsin....

MERİÇ TAŞKINI

Resim
Dün itibarı ile sel felaketi yaşadık. Elimizde olmayan nedenlerden dolayı komşu Bulgaristan'ın bıraktığı baraj suları nedeniyle binlerce dönüm arazide 1 metreden fazla su vardı. Su çok güçlü bir tabiat olayı hiç bir şeyi takmıyor. Önüne ne gelirse götürüyor. İnsanoğlu doğayı ne kadar değiştireceğim dese de şampiyon belli .

METROCAM

Dünya şehirlerini canlı olarak izlemek için ideal bir site http://www.earthcam.com/metrocams/

KENDİNİ KAYBETME KOORDİNATINI BİL

http://www.tageo.com/index-e-tu.htm tageo.com adresinin veritabanında 2,667,417 adet yerleşim yerinin koordinatları mevcut ve kolay bir navigasyonla yaşadığınız yerin koordinatlarını bulabilirsiniz. Uzay dan Turgutbey Uzay dan Edirne

KARDA SLALOM

Resim
Bugün Kar Yağışının ikinci günü yine yollar tuzlu ve buzlu. Yollar ne kadar zor olsa da karda araba kullanmak bayağı zevkli oluyor. Tabii ki bir yere toslamamak şartıyla...

BANKALARDAN KREDİ KARTI BİLGİSİ İSTEYEN E-MAİL GELMEZ

Bu günlerde Bankalardan gelmiş süsü verilen ve kredi kartı numaralarını isteyen e-mailler çoğaldı . ***Unutmayınız ki hiçbir banka e-maille bilgi istemez.*** (Genelde e-maille gönderilen linkler tehlike arzedebilir.)

Her Yerde Kar Var

Dışarıda kar yağıyor. Beyaz örtü bütün pislikleri saf beyazlığı altında sakladı ve soğuttu. Gecenin bu vaktinde aklıma ister istemez Aşık Mahzuni Şerif 'in yazdığı şu dizeler geliyor. İnce ince bir kar yağar Fakirlerin üstüne Neden felek inanmıyor Fukaranın sözüne..

htmlarea

Bugün yeni bulduğum kodlarla bayağı uğraştım ve yeni şeyler öğrendim . http://www.htmlarea.com adlı bir sitede bulunan program yardımı ile metin kutuları WYSIWYG formatında çok güzel düzenlenebiliyor. *** Bilgisayarda çok oturmak sağlığa zararlıdır ****

Büyüyünce Çatı Onaracağım

Bugünlerde bir eğitim kampanyası yapılıyor. Sözüm ona iyi olmayan koşullarda ilköğrenim görenlerin hayalleri bile kısa olurmuş. Tanıtımda çocuklar çıkıyor. Sırasıyla şunları söylüyorlar. "Ben büyüyünce tuvalet temizleyeceğim" "Ben büyüyünce çatı onaracağım" "Ben büyüyünce duvar öreceğim" Çocuklar büyüdükleri zaman üniversite diploması ile bile tuvalet temizleme işini bulamayacaklarını bilmiyorlar. Ayrıca çatıları kim onaracak , tuvaletleri kim temizleyecek. Doktorlar , mühendisler çatısı akan , tuvaletleri tıkalı evlerde mi yaşayacaklar . CNNTURK de yayınlanan gerçek bir programda ERZURUM da köy okulunda 2 metre kar altında okuyan çocuklara büyüyünce ne olacaksın diye sordular. Kız çoçuğu büyüyünce avukat olacağım ,erkek çocuk ise büyüyünce DEVLET olacağım dedi. İnsan her ortamda hayal kurabilir. Kötü şartlarda daha iyisini bile kurar. Hayal kurmayan bir kişi artık yaşamıyor demektir.

Bayram Trafiği

Bayram dönüşü rüya gibiydi. Otoyolların ücretsiz olması nedeniyle olsa gerek normal E-5 karayolunda herkes kurallara uygun ve hatasız seyrediyordu.

Bayram + Bayat Ekmek

Bu ikiliyi hiç sevmiyorum . Bu fırınlar bayramlarda , insanların hep beraber birarada olduğu zamanlarda neden çalışmazlar. İnsanlar 4 gün bayat ekmek yemeye neden mecbur bırakılıyor. Anlamak çok zor . O zaman kapatın hastaneleri , otobüsleri herşeyi bayram dolayısıyla ...

Kurban Bayramı

Bugün arife , Kurban Bayramı için yollara düşeceğiz. Dileğim , yollarda çılgınlara rastlamadan sağ salim gidip , gelmek.

Küresel Isınma

Bugün bütün kanallarda Pentagonun küresel ısınma ile ilgili raporu gündemdeydi. Bu rapora göre önümüzdeki 3 - 4 yıl içinde dünyanın önemli iklimsel değişimlere sahip olacağı konu ediliyor. Günümüzde olan milliyet ve din savaşlarının ortadan kalkacağı , onun yerine sadece ölüm kalım mücadelesinin var olacağı savaşların başlayacağı belirtiliyor. Yıllar önce havanın , suların hiç kirlenmeyeceği herşeyi temizleyeceği gibi bir inanç vardı. Ama şimdi gördük ki doğa artık intikamını almakta , ona verdiğimiz zararı misli ile geri çevirmektedir . Bir an önce herkesin aklına başına toplayıp dünyada kalan zamanın biraz daha uzatılmasına katkı sağlama zamanı gelmiş ve geçmektedir.