İSMAİL DAĞLI - BLOG

 Ağustos ayını yaşadığımız bu günlerde korona belası yapıştı. Mesafe maske Temizlik kurallarına uyulması şartıyla izin verilen etkinliklerde önlemler havada kaldı . Düğünde , cenazede, ibadet ve tatilde vurdumduymazlık had safhada devam ediyor. Bireysel olarak kendi önlemlerimizle yaşamaya çalışıyoruz .Yoksa topluluğa uysak vay halimize.

Korona salgını kabul edildiğinde takvimler 11 Mart 2020 tarihini gösteriyordu. Mülteci olayları ile karışan bir salgın , görünmeyen düşman. Bütün rutin yaşam bir anda değiştirdi.Okullar tatil edildi. Eğitim artık uzaktan verilmeye başlandı. Öğrenci yurtları boşaltılarak yurt dışından gelen umreciler ve diğerlerine tahsis edilerek 14 günlük karantinalar ilan edildi. Tıbbi maskelerde olağanüstü fiyat artışları oldu. Herkese ücretsiz maske uygulaması başlatıldı ve pek başarılı olmadı. Günler sonra 50 maskeye 50 TL tavan fiyat konularak maskeler ulaşılabilir kılındı. Toplu çevrimiçi eğitim ihtiyacı için eğitimciler zoom adlı çin kaynaklı programı keşfetti, piyasa değeri 136 kat artan zoom 58 milyar doları aştı. Artık internet olanağı bulan herkes #evdekal sloganına uyarak dünyaya internetten bağlıydı. Sanatçılar konser , öğretmenler ders verdi. Daha sonra seyahat yasakları , sokağa çıkma yasakları devreye girdi. 0-20 ve 65+ yaşların çıkması tümden engellendi. Havalar soğuktu kimsenin pek f

28 Şubat Günü sessiz bir gün yaşandı. Sığınmacıların Edirne'ye akın ettiği bu günde sınır kapılarından geçiş olmadığından dolayı her yer tenhaydı.

Binlerce yıl olduğu gibi dünya durmadan oradan oraya savruluyor. Bir yandan savaşlar, virüsler insanları yaşam alanlarını değiştirmeye zorluyor. Her gün düne benzemeyen yeni bir gün başlıyor.

Lüleburgaz 1960 Daha 1976 yılına kadar Trakya'nın ortasında bulunan köyümüzde elektrik yoktu. Hatta 1974 Kıbrıs savaşında Yunan uçakları bizi bombalamasınlar diye pencerelere siyah örtü takılmıştı. Evdeki gaz lambasından ışık sızacak da pilotlar bizi görecekmiş. 1976-1977 yılında ilk olarak sokak lambaları yanmış çocuk aklımla mutlu olmuştum. Şimdiki durumu hayal bile etmemiştim. Radyo , televizyon,gazete ile tek yönlü iletişim vardı, çok yönlü internet iletişimi devrimi ise 1990'lı yıllardan sonra başladı. Ancak ne acı ki bilim ve akılcılık daha ileriye gitmesi gerekirken geriledi. Demek ki iletişim iyi gelmedi.

Geçen hafta trafikte yol alırken sol tarafımızdan genel başkan plakalı çakarlı arabalarıyla bir konvoy geçti. Aklıma genel başkanlığın ne zor olduğu geldi. Düşünsenize genel başkansın ama şoföre bile sözün geçmiyor. Çevrende bir grup adam istediği şekilde seni sürükleyip duruyor. Şoför efendi normal git , hız sınırını aşma , çakar kullanma diyemiyorsun. Özel kalem müdürün bütün programı hazırlar, danışman konuşmaları yazar. Genel Başkanlık da zor iş.